Ajansta İkinci Yıl Nasıl Geçti?

Merhaba ben Evren. SEMTR’de Senior SEO Analyst olarak çalışıyorum. SEMTR’de kısaca SEM’de geçirdiğim ilk yılı anlatan bir yazı yazmıştım.

Okumayanlar için:

2. yılı devireli biraz geçmiş olmasına rağmen klasik sebeplerden dolayı yazacak vakit bulamamıştım. Yazı yazmak dürtüsel bir konu benim için. İlk önce fikir olarak sadece başlığı belli olan bir olgu iken, bir süre sonra bu beynimi ele geçirmeye başlıyor. Ana konular alt konular derken beynimi fikir olarak ele geçirildiğini hissettiğim an yazmaya başlıyorum. Yine bir süredir bu çerçeve genişlediği için yazmaya devam ettim.

2. yıl değerlendirmeme bir itiraf ile başlamak istiyorum. SEO nedir hakkında hazırlanmış olan sunumlarda çokça gördüğüm ve gerçekten çok samimi olarak hazırladığım bir grafik ile başlıyorum:

Grafik kendisini anlatıyor ama bunları kelimelere dökmek istiyorum. İlk yıl değerlendirmemde açıkça anlattığım kariyer değişikliği kararımdan hemen önce ve devam eden süreçte çılgınlar gibi online eğitim platformlarından temel SEO eğitimleri almıştım. Bu süreçte aldığım eğtimlerin bir kısmının çöp olduğunu, şimdi ise merak eden kimseye tavsiye etmeyeceğimi ve dönüp bakmayacağımı belirtebilirim.

Bu süreçte ilk farkına vardığım, ne kadar çok öğrenecek konu olduğu. Teknik konular, backlink hasat etme teknikleri, içerik üretimi ve iyileştirme, online itibar yönetimi (ORM), Youtube SEO, AppStore Optimizasyonu (ASO), Local SEO, JS SEO… 3 nokta koymam gerçekten yerinde çünkü her bir yazdığım konu bile kendi içinde alt konulara sahip. Okudukça, denedikçe, öğrendikçe öğrenmeniz gereken şeylerin sürekli arttığını görüyorsunuz. Artı SEO durağan bir konu değil ve zaman içinde çok ciddi değişikliklere uğramakta.

Grafiğin pik yaptığı nokta ise 2. yılınız civarlarına denk geliyor. Bu sürenin kişiden kişiye göre değiştiğini kendi gözlemlerimle sabitledim.

Gözlemler:

Gözlem 1: Öğrenmeye ve yeniliğe kapalılık. Çevre Mühendisliği yapmış olmam nedeniyle çok fazla sayıda üretim tesisinde bulundum. Vereceğim örnek ise Hyundai fabrikasına ait olacak. Fabrikada farklı departmanlardan çalışanlar ile yaptığım konuşmalarda örnekse lastik montaj biriminde çalışan birinin belirli bir döngüyü tamamladıktan sonra farklı bir birime transfer edildiğini ve yeni çalışma döngüsüne o birimde devam ettiğini öğrenmiştim. Bu üniversitede bazı derste karşılaştığımız işletme içi körlük sorununa karşı uygulanan iyileştirmelere bir örnektir. Buna benzer önleyici faaliyetler tüm kalite yönetim sistemleri içinde bulunmaktadır. Kadrajı SEO sektörüne çevirirsek yapmış olduğum gözlemlerde uzun süredir SEO sularında gezen bazı insanların değişime kapalı olduğunu gözlemledim.

Grafiğe dönecek olursak SEO olarak çalıştığım 2. yıl sonu civarlarında artık dokunmadığım bir SEO konusu ve sektör tipi kalmadığını, ekip arkadaşlarımın bilgi birikimlerini belirli bir seviyeye çektiğimi, çalıştığım markalarda belirli bir bilgi birikimi yarattığımı ve artık onlardan bana öneriler geldiğini ve ayrıca yazıp çizdiğim şeylere gelen güzel tepkileri görüp “Evet ya artık oluyor.” demeye başladığımı hatırlıyorum. Devam eden her geçen ay daha fazla şey öğrenmem gerekiyor sürecine dönmeye başladı. Evet hala öğrenecek çok şey var. Çünkü SEO öğrenilecek bir konu değil, bir öğrenme biçimi olduğunu düşünüyorum.

SEO kariyerimin başında belirlediğim yapılacaklar listesi bitmeden yeni bir yapılacaklar listesi hazırlamaya başladığım esnada görüşlerine ve vizyoner bakış açılarına başvurduğum mentorlarım ile gerçekleştirdiğim konuşmalarda yaptığım başka bazı gözlemlerim oldu.

Gözlem 2: Bir Y kuşağı temsilcisi olarak iş hayatında bulunduğum 7 yıl boyunca etrafımda hep Y kuşağı temsilcileri bulunuyordu. Fakat artık Z kuşağı temsilcileri ile çalışıyoruz. Bu temsilciler, çalışma arkadaşlarımız, müşterilerimiz ve kullanıcılarımız olabiliyor. Sektörde bulunan X ve Y kuşağı insanlarının Z kuşağı davranışlarını daha iyi anlamak için kafa yormaları gerektiğini düşünüyorum. Başarılı bir yöneticilik Z kuşağını anlamaktan geçiyor. Bu davranış bir internet sitesinin hızına etki edebileceği gibi çalışma ortamı kalitenize de etki edebilir.

Gözlem 3: Artık SEO nedir diye soranlara SEO bir öğrenme biçimidir şeklinde açıklama yapıyorum. Bu işin bir okulu olmadığı için öğrenme yöntemini kendiniz bulmanız gerekiyor. Var olan eğitimlere ise açıkcası sadece hızlandırılmış bir başlangıç için olabildiğince ucuz olanını tercih edilmesini tavsiye ederim. Hatta mümkünse gönülden hazırlanmış olan ücretsiz eğitimlerden faydalanmayı tavsiye ederim. Bu öğrenim biçimleri shadowing yaparak, blog okuyarak, basit online eğitimler alarak, birebir birinden dinleyerek veya en kıymetli bulduğum yol olan kendinize bir site açıp kendiniz için sorular sormaya başlayarak olabilir. 3. gözlemim ise burada başlıyor. Bu öğrenme yöntemini keşfeden kişilerin öğrenme sonsuz döngüsüne girmesi. Şu tarz cümleleri çok duydum:

Ya o kadar çok okuyacak şey varken uyuyacak zaman bulamıyorum…

Bu döngüde infinite-loop’a giren insanlar gördüm. Derhal çıkın bu döngüden.

Gözlem 4: Command C—V tipi SEO. 2018 yılında ortaya enteresan bir taktik olarak gördüğü her şeyi paylaşan SEO’lar çıktı. Tehlikeli bir taktik. Uzak durmak lazım. 2019 yılında da devam ediyorlar…

Gözlem 5: Paid-SEO. 2018 yılı bazı SEOlar için ciddi verimli geçtiğini görüyorum. Maşallah. Allah gani gani versin. Fakat okulu olmayan bir konu olan SEO için eğitimin paralı verilmesini etik bulmuyorum. 2019 yılı bu konuda aksiyon alacağım yıl olacak.

Paylaşımlar: Gözlemlere ara verip paylaşım adımına geçiyorum.

Paylaşım 1: İlk olarak geçen sene hazırladığım, dokunduğum toolları bir SEO mind mappingi olarak graphcommons üzerinde bir araya getirdiğim çalışmamı genişlettim ve 2019 versiyonunu hazırladım. Umarım SEO’ya yeni başlayan kimselere faydalı olur.

Paylaşım 2: Data ile ilgili olan tüm SEO’ların fırsat bulup takip etmesi gereken profil. Umarım bu sene Digitalzone’da izleriz 🙂

Paylaşım 3:

Katıldığım Digitalzone 2018 etkinliğinde ilk defa live-blogging yaptım. İnanılmaz yorucu ve inanılmaz keyifli idi.

Paylaşım 4: Python çalışmaya başlayan veya başlayacak olan varsa bir mobile app olan Py’ı öneririm. İlk adımlar için harika.

Tavsiyeler: SEO’ya yeni başlayan veya merak edip başlamak isteyen insanlar için ise tavsiyelerimi sıralıyorum:

Tavsiye 1: SEO sektörü gerçekten küçük bir sektör. Dolayısı ile etkinlikleri takip edin ve yeni insanlar ile tanışın. Bu sizin vizyonunuzu ve bilgi birikiminizin ne seviyede olduğunu anlamanızı sağlayacaktır. Ayrıca aynı sektör için bulunduğunuz ajansları küçümsemeyin ve ötekileştirmeyin. Unutmayın aynı gemideyiz. Markalar tarafında SEO bilgi birikimi ne derece artarsa biz ajans çalışanları olarak o denli daha fazla kalite iş çıkarma zorululuğu artacaktır. Serbest piyasada her zaman daha iyi seçenek vardır unutmayalım. Burada daha iyinin tanımı değişkenlik gösterebilir. Fakat genel olarak iş kalitesi ve müşteri memnuniyetini baz alabiliriz. Yani tek başımıza değil hep beraber kazanacağız.

Tavsiye 2: Yaptığınız güzel işleri paylaşmaktan kaçınmayın. Bilgi paylaştıkça güzel.

Tavsiye 3: Kendinize bir iş fikri yaratın. Örnekse bir blog. Görebileceğiniz en güzel örneği şuraya bırakıyorum: https://obicimsinema.com/ Bu sizi sürekli zinde tutacak bir uğraşı olsun. Her sabah spor yapmak gibi.

Tavsiye 4: Otomasyona kafa yorun. Mesela blog blog saatlerce gezip haber okumak yerine, #slackbot’a okuduğunuz blogların veya sitelerin RSS’lerini takip ettirin. Haber size gelsin.

Tavsiye 5: Zapier ve IFTTT kullanmayı öğrenin. Hayatınızı hızlandırmada dramatik etkileri olabilir.

Tavsiye 6: Kendinize bir mentor bulun ve her 6 ayda bir to do listinizi yenileyin. Gösterdiğiniz gelişmeyi mentorunuz ile paylaşın.

Tavsiye 7: SEO sektörü içinde çalışan rotasyonu mevcut. Çok çeşitli sektör içinde bulunmadığım için hızı konusunda yorum yapmam mümkün değil fakat bir rotasyon olduğu yadsınamaz. O nedenle çalışma arkadaşlarınız ile iyi dostluklar kurun ve onları ihmal etmeyin.

Tavsiye 8: Kendi grubunuzu yaratın. Bu grubu büyütmek için çalışın. Unutmayın değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.

Tavsiye 9: Eğer iyi bir SEO olmak istiyorsanız öğrenmeniz gereken şeylerin başında Google Sheets gelmekte. Excel demiyorum çünkü Google Sheets rocks! Bu konuda kaslarınızı güçlendirin.

Tavsiye 10: Son tavsiyem ise öğrenme loopuna düşmeyin ve kendinizi küçümseyip öğrendiklerinizi yazmaktan paylaşmaktan çekinmeyin. Maalesef Türkçe kaynak konusu çok kısıtlı. Dolayısı ile şu an henüz yeni başlarken öğrendiklerinizi düzenli olarak bir blogda paylaşmanız ilerisi için çok faydalı olacaktır. Twitter yada Linkedin gibi platformalarda paylaşmaktan bahsetmiyorum. Kalıcı bir iş yapın.

3. yıl değerlendirmesinde görüşmek üzere ^^

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *